
Voynuk Teşkilatı: Rumeli’nin Askeri Mirası
Osmanlı’nın Rumeli’yi fethettiği günlerde, kale duvarları kadar sağlam bir sistem gerekiyordu. İşte voynuklar burada devreye giriyor. Hıristiyan Balkan halklarından oluşan bu askeri grup, Osmanlı’nın hem kılıcı hem kalkanı oldu. Voynuklar, sadece savaşçı değildi; atlara baktılar, köylerde düzeni sağladılar, Osmanlı’yla Balkanlar arasında bir köprü kurdular. Gel, bu teşkilatın hikâyesine dalalım; kimdi bunlar, ne yaptılar, Rumeli Türkleri’yle bağları ne?
1. Voynuklar Kimdi?
Voynuk, Slavca “voynik” (asker) kelimesinden gelir; Osmanlı’da “voynak” ya da “voynugân” diye de anılırdı. Çoğunlukla Bulgar, Sırp, Makedon, Arnavut ve Ulah kökenli Hıristiyanlardan oluşan bu grup, 14. yüzyılda Rumeli’nin fetihleriyle ortaya çıktı. Osmanlı, Balkanlar’daki yerel Hıristiyan savaşçıları (filorici, martolos gibi) kendi sistemine kattı ve voynuk teşkilatını kurdu. TDV İslâm Ansiklopedisi, voynukların Rumeli’nin erken fetihlerinde kilit rol oynadığını söylüyor.
Voynuklar, “Voynuk Sancağı” denen özel bir birime bağlıydı; diğer sancaklar gibi coğrafi bir bölgeye değil, işlevsel bir teşkilata dayanıyordu. Kendilerine “baştina” denen miras araziler verilir, vergiden muaf tutulurlardı. Ama bu ayrıcalık bedelsiz değildi; savaşta ve barışta Osmanlı’ya hizmet ederlerdi.
2. Ne Zaman, Nerede Doğdu?
Voynuk teşkilatı, I. Murad döneminde (1359-1389) şekillendi. Rumeli beylerbeyi Timurtaş Paşa’nın Bosna’da bu sistemi ilk kez uyguladığı biliniyor. Osmanlı, fethedilen bölgelerdeki Hıristiyan asilzadeleri (voyini) sadakatle bağlamak için voynuk sistemini geliştirdi. Türkçe Bilgi, teşkilatın özellikle Bulgaristan’da, Filibe ve Sofya gibi şehirlerde kök saldığını not ediyor.
Voynuklar, Rumeli’nin stratejik noktalarında yaşıyordu:
- Bulgaristan: Niğbolu, Vidin, Filibe.
- Sırbistan: Semendire, Braniçevo.
- Makedonya: Selânik, Niş.
- Bosna ve Arnavutluk: Daha az, ama etkili.
1431 Arvanid Defteri ve 1466 Vidin Defteri, voynukların bu bölgelerde aktif olduğunu gösteriyor. Bulgarlar, teşkilatta en baskın gruptu; bu yüzden voynukluk, biraz da Bulgarlarla özdeşleşti.
3. Ne İş Yaparlardı?
Voynuklar, Osmanlı ordusunun çok yönlü elemanlarıydı; hem savaşta hem barışta her yere yetişirlerdi. Görevleri, Rumeli’nin kaotik fetih günlerinde düzeni sağlamanın anahtarıydı.
Savaşta
- Sınır savunması: Bulgaristan ve Makedonya’da kaleleri korudular, akıncılara karşı koydular.
- Lojistik: Seferlerde at, erzak ve ulaşım sağladılar. Vezirlerin atlarına bakmak onların uzmanlığıydı.
- Küçük birlikler: “Gönder” denen üç-dört kişilik ekiplerle keşif yapar, savaşta destek olurlardı.
Barışta
- Saray ahırları: Hassa atlarına bakar, çayır biçerlerdi.
- Çiftçilik: Baştinalarında tarım yapar, geçimlerini sağlarlardı.
- Köy düzeni: “Primkür” ve “lagator” denen Hıristiyan kökenli Osmanlı askerleriyle köylerde güvenliği korurlardı.
Wikipedia, voynukların bu görevlerle Osmanlı’nın Balkanlar’daki otoritesini pekiştirdiğini belirtiyor. Görev bitince, mîrâhor’dan tezkire alır, köylerine dönerlerdi.
4. Ayrıcalıkları ve Baştina
Voynukların en büyük nimeti, vergiden muaf olmalarıydı. Normal köylüler gibi cizye ödemez, sadece “maktu” denen toplu bir vergi verirlerdi. Baştina arazileri, babadan oğula geçerdi; bu, hem geçimlerini sağladı hem de statülerini yükseltti. Ama başka arazi kullanırlarsa, onun vergisini dirlik sahibine öderlerdi.
Voynukluk, aile içinde devam ederdi. Bir voynuk ölürse, yerine oğlu ya da akrabası (“zevait voynuk”) geçerdi. Aileden kimse yoksa, dışarıdan atama yapılırdı. Bu sistem, teşkilatın nesilden nesile sürmesini sağladı.
5. Yükseliş ve Çöküş
15. yüzyılda voynuklar, Rumeli’nin belkemiğiydi. 16. yüzyılda Bulgaristan’da yaklaşık 40.000 voynuk olduğu söyleniyor; bu, dev bir rakam! Ama 16. yüzyılın ortasından itibaren işler değişti:
- Yeniçerilerin yükselişi: Kapıkulu ocakları güçlenince, voynukların askeri rolü azaldı.
- Merkeziyetçilik: Osmanlı, yerel gruplara bağımlılığı azalttı.
- İsyanlar: Bazı voynuklar, ayrıcalıklarını kaybedince Venedik ya da Habsburg tarafına geçti; hatta hayduk (eşkıya) oldular.
1691’de teşkilat resmen kaldırıldı, 1693’te geri geldi, ama 1878 Osmanlı-Rus Savaşı’yla tamamen bitti. Voynuklar, ya Müslüman oldu ya da yerel halkla karıştı.
6. Voynuklar ve Rumeli Türkleri
Senin daha önce sorduğun Avar, Peçenek, Uz ve Kuman genleriyle ilgili gibi, voynukların Rumeli Türkleri’ne etkisi de merak uyandırıcı. Voynuklar Hıristiyan’dı, ama bazıları Müslümanlaşarak Rumeli Türkleri’nin parçası oldu. Özellikle Dobruca ve Deliorman’daki voynuk kökenli köyler, bu karışımın izlerini taşıyor. Voynukların Türkleşmiş Bulgarlarla bağını tartışılabilir, ama Pomaklarla doğrudan bir bağ zayıf.
“Tiy” gibi kelimeler, Kıpçak Türkleri’nden miras; voynukların yaşadığı bölgelerde bu kelimelerin yayılması, kültürel bir köprü kurmuş olabilir. Genetik bağ içinse antik DNA çalışmaları lazım.
7. Neden Unutulmaz?
Voynuklar, Osmanlı’nın Balkanlar’daki dehasını gösteriyor: Yerel halkı düşman değil, dost yapmak. Hıristiyan savaşçıları sistemine katarak, Osmanlı hem ordusunu güçlendirdi hem sadakat kazandı. Voynuklar, Rumeli’nin dağlarında, köylerinde bir iz bıraktı; belki bugün bir Şumnu kahvesinde, onların torunlarından birinin gülüşünü yakalarız.
Rumeli Türkleri’nin hikâyesinde, voynuklar bir dipnot gibi; küçük, ama vazgeçilmez. Ne dersin, bir sonraki kaave molasında onların ruhuna bir selam çakalım mı?
Kaynakça
- Kayapınar, A. “Voynuk.” TDV İslâm Ansiklopedisi.
- Voynuk Teşkilatı. Türkçe Bilgi.
- Voynuks. Wikipedia.
- Voynuklarla İlgili Kaynaklar ve Araştırmalar
- İnalcık, H. (1954). Fatih Devri Üzerine Tetkikler ve Vesikalar. Ankara: Türk Tarih Kurumu.
Yorum Gönder
0Yorumlar