Rumeli Türkçesi: Balkanlar’ın Türkçe Mirası ve Etimolojik Zenginlik

0



Rumeli Türkçesi: Balkanlar’dan Anadolu’ya Bir Dil Mirası

Rumeli Türkçesi, Balkanlar’da yaşayan Türk topluluklarının konuştuğu, Osmanlı’dan miras kalan bir Türkçe ağzı. Yüzyıllar boyunca Balkanlar’ın renkli mozaiğinde şekillenen bu dil, hem Türk dünyasının hem de yerel kültürlerin izlerini taşıyor. Göçler, savaşlar ve kimlik mücadeleleriyle yoğrulan Rumeli Türkleri, dillerini bir sevda gibi korudu; her kelimesinde bir hikâye, her tınısında bir özlem saklı. Gelin, Rumeli Türkçesi’nin kökenlerine, özelliklerine ve etimolojik zenginliğine yakından bakalım.
Daha önce benzer konular üzerine durmuştuk;

Balkan Türkleri’nin Dili: Yöre Yöre Nasıl Konuşuruz?

Trakya ve Balkanlar’daki Türklerin Dili: Neden “Üj-Bej” Derler, “H” Harfi Neden Düşer?

Bu yazımız da onların devamı niteliğinde olsun. Hem okuyun, hem eğlenin ve hatırlayın.
Bilmiyorsanız da öğrenin!


1. Rumeli Türkçesi’nin Tarihsel Arka Planı

Rumeli, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki topraklarına verilen isimdi. 14. yüzyıldan itibaren Türkler, Balkanlar’a yerleşti; Yörükler, Türkmenler ve diğer Anadolu toplulukları bu coğrafyaya dilini, kültürünü taşıdı. Rumeli Türkçesi, bu göç dalgalarıyla şekillendi; Osmanlı Türkçesi’nin temelini aldı, ama Balkanlar’ın yerli dilleriyle de iç içe geçti.

Osmanlı’nın Balkanlar’daki varlığı, Rumeli Türkçesi’nin gelişiminde kilit rol oynadı. Medreseler, camiler ve resmi yazışmalar, ortak bir Türkçe kullanımını pekiştirdi. Ancak, 19. yüzyılda Osmanlı-Rus savaşları ve Balkan Savaşları, Rumeli Türkleri’ni göçe zorladı. Bu göçler, Rumeli Türkçesi’ni Anadolu’ya taşıdı; Edirne, Kırklareli, Tekirdağ gibi şehirlerde bu dil, yeni bir yurt buldu.


2. Dil Özellikleri ve Ağızlar

Rumeli Türkçesi, fonetik, morfolojik ve sentaktik açıdan kendine has özellikler taşır. Bölgelere göre ağız farklılıkları olsa da, ortak bir “Rumeli havası” her zaman hissedilir.

Fonetik Özellikler

Rumeli Türkçesi’nde, Anadolu Türkçesi’ne kıyasla bazı sesler daha yumuşak veya sert telaffuz edilir. Mesela, “k” sesi bazen “ğ”ye dönüşür: “geliyom” yerine “gelirem.” Ayrıca, Slav dillerinden etkilenen bölgelerde “r” sesi yuvarlaklaşır.

Morfolojik Özellikler

Fiil çekimlerinde, Rumeli Türkçesi’nde “-ek/-ak” gibi ekler yaygındır. Örneğin, “gidek” (gidelim), “bakak” (bakalım). Ancak, bu ekler yöreden yöreye değişir; Şumnu’da “gidelim” daha baskınken, Kırcaali’de “bulaşam” (buluşalım) duyulur.

Sentaktik Özellikler

Cümle yapısı, standart Türkçeye yakın, ama yerel dillerden alınan kelimelerle zenginleşmiş. Mesela, Bulgaristan’da “komşiya” (komşu), Kosova’da “shpi” (ev) gibi alıntılar, Türkçe cümlelere karışır.

Ağız Farklılıkları

  • Kuzey Bulgaristan (Deliorman): “Tiy” (evet), “kaave” (kahve), “nine” (anne).
  • Güney Bulgaristan (Rodoplar): “Yaa” (evet), “bulaşam” (buluşalım), “anne” (büyükanne).
  • Kosova: “He” (evet), “gidak mıyız?” (gidiyor muyuz?), “nana” (anne).
  • Bosna: “Ya” (evet), “kahva” (kahve), “anne” (büyükanne).

Bu ağızlar, Rumeli Türkçesi’ni bir mozaik yapar; her bölge, kendi rengini katar, ama hepsi aynı tabloyu çizer.


3. Kelime Etimolojileri: Rumeli Türkçesi’nin Zenginliği

Rumeli Türkçesi, Türkçe’nin yanı sıra Slav dilleri, Arnavutça, Yunanca ve eski Türki toplulukların dillerinden kelimeler içerir. Bu bölümde, bazı karakteristik kelimelerin kökenlerini inceleyelim.

“Tiy” (Evet)

Kuzey Bulgaristan’da “evet” yerine kullanılan “tiy”, Türkçe’nin kendi evriminden doğmuş bir kelime. Kuman ve Peçenek gibi eski Türki toplulukların Kıpçak Türkçesinden geldiği düşünülüyor. Hüseyin Mevsim, Bulgaristan Türk Ağızları (2006), “tiy”in Deliorman’da yaygın olduğunu belirtir. Moğolca “tiim” (evet) ile fonetik benzerlik olsa da, doğrudan bir bağlantı zayıf.

“Kaave” (Kahve)

Şumnu’da “kahve”nin telaffuzu “kaave” şeklindedir. Bu, Osmanlı Türkçesi’ndeki “kahve”nin yerel bir varyasyonu. Bilgehan Atsız Gökdağ, Balkan Türkleri’nin Dili (2015), Kuzey Bulgaristan’da “kaave”nin standart “kahve”den türediğini not eder. Slav dillerindeki “kafe” ile karıştırılmamalı; “kaave”, Türkçe’nin fonetik evriminden.

“Nine” (Anne)

Kuzey Bulgaristan’da “nine”, anne anlamına gelir. Bu kelime, Eski Türkçe’de “ana” ve “nene”den evrilmiş olabilir. Marcel Erdal, A Grammar of Old Turkic (2004), Türk dillerinde “nene”nin yaygın olduğunu belirtir. Şumnu’da “nine”, annelere sevgiyle seslenmenin bir yolu.

“Anne” (Büyükanne)

Rumeli Türkçesi’nde “anne”, büyükanne anlamında kullanılır. Bu, Türkçe’de nadir bir kullanım; genellikle “anne” anne, “büyükanne” ise nine’dir. Ancak, Balkanlar’da tersine dönmüş. Saadet Çetin, Kosova Türkleri’nin Dili (2012), bu ters kullanımı Kosova’da da gözlemler. Etimolojik olarak, “anne”nin büyükanne için kullanımı, yerel bir gelişim.

“Yemlik” (Başörtüsü)

“Yemlik”, Rumeli’de başörtüsü için kullanılır. Kökeni, Eski Türkçe’de “yem-” (örtmek) fiiline dayanıyor. Kıpçak Türkçesinde “yemlük” bulunur. Hüseyin Mevsim, Deliorman’da “yemlik”in Kuman izlerini taşıdığını belirtir.

“Komşiya” (Komşu)

Bulgaristan Türkleri, Slav dillerinden “komşiya” (Bulgarca “komşu”) kelimesini aldı. Bu, Türkçe “komşu” ile harmanlanarak “komşiya” oldu. Mary C. Neuburger, The Orient Within (2004), Slav etkisinin Rumeli Türkçesi’ne kelime düzeyinde yansıdığını açıklar.

“Shpi” (Ev)

Kosova Türkleri, Arnavutça’dan “shpi” (ev) kelimesini ödünç aldı. Bu, Türkçe “ev” ile karışarak “shpiye gitmek” gibi hibrit kullanımlara yol açtı. Saadet Çetin, Kosova’da bu tür alıntıların yaygın olduğunu belirtir.


4. Kültürel ve Sosyal Etkiler

Rumeli Türkçesi, sadece bir dil değil; bir kimlik, bir yuva. Osmanlı-Rus savaşları ve göçler, bu dili Anadolu’ya taşıdı. Muhacirler, dillerini bir bavul gibi yanlarında getirdi; “kaave” fincanlarında, “nine”nin masallarında yaşattı.

Bu dil, Rumeli Türkleri’nin direncini de yansıtır. Bulgaristan’da asimilasyona karşı “Tiy, biz Türk’üz,” dediler; Kosova’da “He, gidak,” diyerek kimliklerini korudular. Rumeli Türkçesi, bir halkın acısını, umudunu ve sevincini anlatır.


5. Sonuç: Rumeli Türkçesi’nin Mirası

Rumeli Türkçesi, Balkanlar’dan Anadolu’ya uzanan bir dil mirası. Her kelimesinde bir tarih, her tınısında bir özlem saklı. “Tiy” ile “yaa”nın samimiyeti, “nine”nin sevgisi, “kaave”nin kokusu, bu dilin ruhunu oluşturur. Bugün, Rumeli kökenli muhacirlerin torunları, bu dili yaşatarak atalarının anısını onurlandırıyor. Rumeli Türkçesi, bir dil olmanın ötesinde, bir halkın hikâyesidir.


Kaynakça

  • Çetin, S. (2012). Kosova Türkleri’nin Dili. Ankara: Türk Dil Kurumu.
  • Erdal, M. (2004). A Grammar of Old Turkic. Leiden: Brill.
  • Gökdağ, B. A. (2015). Balkan Türkleri’nin Dili. İstanbul: Kesit Yayınları.
  • Mevsim, H. (2006). Bulgaristan Türk Ağızları. Sofya: Balkan Türkleri Araştırma Merkezi.
  • Neuburger, M. C. (2004). The Orient Within: Muslim Minorities in Bulgaria. Ithaca: Cornell University Press.

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)