Rumeli’de Bahar Şenliği: Nevruz’un Balkan İzleri

0



Rumeli’de Nevruz Kutlamaları: Baharın Balkan Türkleri’yle Dansı

Rumeli’de Nevruz, baharın uyanışıyla birlikte Türklerin yüreğine bir sevinç, bir umut gibi düşer. Balkanlar’da yüzyıllardır yaşayan Türk toplulukları, bu bayramı Osmanlı’dan kalma âdetlerle, kendi renkleriyle kutlar. Ateşler yakılır, türküler söylenir, sofralar kurulur; her şey, doğanın canlanışını selamlamak içindir. Kimi yerde “Mart Dokuzu” derler, kimi yerde “Sultan Nevruz”; ama hepsinde ortak bir ruh var: bir arada olmak, geçmişi hatırlamak, geleceğe umutla bakmak. Gelin, Rumeli’nin farklı köşelerinde Nevruz’un nasıl kutlandığına bakalım, bu coşkuyu birlikte hissedelim.


1. Bulgaristan Türkleri’nde Nevruz: Ateş ve Bereket

Bulgaristan Türkleri, özellikle Deliorman ve Kırcaali’de, Nevruz’u baharın habercisi olarak karşılar. Eskiden köylerde büyük ateşler yakılır, gençler üzerinden atlardı; “Kötülükler yansın, iyilikler kalsın” diye dua edilirdi. Evlerde un helvası hazırlanır, komşulara dağıtılırdı; bereketin simgesiydi bu. Çoğu yerde, çocuklar yumurta boyar, kapı kapı gezerek bayramı müjdelerdi; bu âdet, Hıdrellez’le karışmış bir gelenek gibiydi.

Günümüzde, 1989 göçünden sonra bile bu gelenekler unutulmadı. Şehirlerdeki Türk dernekleri, Nevruz şenlikleri düzenliyor; davullar çalıyor, halaylar çekiliyor. Dobruca’da hâlâ “semeni” çimlendirilir; buğday filizleri sofraya konur, yeni yıl bolluk getirsin diye. Ateşin sıcaklığı, gönüllerde hâlâ hissediliyor.


2. Yunanistan’daki Türkler: Batı Trakya’da Nevruz

Batı Trakya’da, Gümülcine ve İskeçe Türkleri arasında Nevruz, baharla gelen bir uyanış gibi kutlanır. Eskiden köy meydanlarında ateşler yakılır, zeybek oynanırdı. En güzel elbiseler giyilir, komşularla toplanıp türkü söylenirdi. Sofralarda börekler, tatlılar eksik olmaz; herkes birbirine ikram eder, küsler barışırdı.

Bugün, mübadeleyle kopan bağlara rağmen, Batı Trakya Türkleri Nevruz’u yaşatmaya çalışıyor. Gümülcine’de gençler, okul bahçelerinde toplanıp ateş yakıyor; “Nevruz Bayramınız kutlu olsun!” diyerek birbirlerini selamlıyor. Zeytin dalından yapılma bir huzur, o ateşin başında hep duyumsanır.


3. Kosova ve Kuzey Makedonya Türkleri: Nevruz’un Balkan Ezgisi

Kosova’da Prizren, Mamuşa; Kuzey Makedonya’da Üsküp, Gostivar Türkleri, Nevruz’u bir bahar şenliği gibi karşılar. Eskiden, aileler bir araya gelir, avluda ateş yakardı; çocuklar “Mart Dokuzu geldi!” diye bağırır, yumurtalarla oyun oynardı. Kapılar açık tutulur, komşular birbirine helva taşırdı.

Günümüzde, Prizren’de Nevruz meydanlarda kutlanıyor; türküler Balkan ezgileriyle harmanlanıyor. Gostivar’da gençler, ateşin başında halay çekiyor. Savaşın izlerini taşıyan bu topraklarda, Nevruz bir barış duası gibi yükseliyor.


4. Romanya Türkleri: Dobruca’da Nevruz

Dobruca Türkleri, Köstence ve civarında Nevruz’u sade ama içten bir şekilde kutlar. Eskiden tarlaların uyanışını selamlamak için ateşler yakılır, dualar edilirdi. “Nevruz gelirse bereket gelir” inancıyla, kadınlar un helvası ya da börek yapar, çocuklara dağıtırdı.

Bugün, şehirleşmeyle birlikte bu gelenekler biraz azalsa da, köylerde Nevruz ateşi hâlâ yanıyor. Köstence’de Türk dernekleri, gençleri bir araya getirip şenlikler düzenliyor; o eski günlerin hatırası, sofralarda ve türkülerde yaşıyor.


5. Osmanlı’dan Miras: Nevruz’un Rumeli’deki Kökleri

Rumeli’de Nevruz, Osmanlı zamanından beri kutlanırdı. Padişahlar, “Nevruziye” denilen bir macun yaptırır, baharın gelişini böyle selamlardı. Balkanlar’a yayılan Türkler, bu bayramı kendi gelenekleriyle zenginleştirdi. Ateşten atlama, bereket duaları, yumurta boyama gibi âdetler, Orta Asya’dan Anadolu’ya, oradan Rumeli’ye uzanan bir köprü oldu.

Tarihçiler, Nevruz’un Rumeli’deki Türkler arasında hem bahar bayramı hem de bir dayanışma günü olarak görüldüğünü söyler. Osmanlı’nın çekilmesiyle bile bu gelenek kaybolmadı; çünkü Rumeli Türkleri, kimliklerini bu bayramla da korudu.


Sonuç: Rumeli’nin Nevruz Ruhu

Rumeli’de Nevruz, baharın coşkusunu Balkan Türkleri’nin yüreğine işleyen bir bayram. Deliorman’da ateşin başında söylenen türküler, Gümülcine’de zeybekle atılan adımlar, Prizren’de çekilen halaylar… Her biri, geçmişi bugüne bağlayan birer iz. Günümüzde şehirler büyüse de, savaşlar iz bıraksa da, Rumeli Türkleri Nevruz’u unutmadı. Bu bayram, onların hem anısı hem umudu; ateşin sıcaklığı, gönüllerinde hâlâ yanıyor.


Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)