
Devşirilip İşe Yaramayan Çocuklar: Osmanlı’da Akıbetleri Ne Oldu?
Osmanlı Devleti’nde devşirme sistemi, Balkanlar’daki Hristiyan köylerden genç erkek çocukların alınıp devlet hizmetine hazırlanmasını sağlıyordu. Bu çocuklar, Yeniçeri Ocağı’na asker ya da Enderun’da yönetici olmak üzere eğitilirdi. Ama her devşirilen çocuk bu süreçte başarılı olamıyordu. Peki, devşirilip de “işe yaramayan” çocuklar ne oluyordu? Köle olarak satılıyorlar mıydı, köylerine mi dönüyorlardı, yoksa başka bir kader mi onları bekliyordu? Gel, bu çocukların akıbetini tarihsel kaynaklara dayanarak inceleyelim.
1. Devşirme Sürecinde Eleme Nasıl Oluyordu?
Devşirme sistemi, oldukça katı kurallarla işliyordu. 8-18 yaş arası sağlıklı, güçlü ve zeki çocuklar seçilirdi. Ancak bu çocuklar alındıktan sonra birkaç aşamada elenirdi. İlk eleme, köylerde yapılırdı; fiziksel engelli, zayıf ya da hasta çocuklar baştan devşirilmezdi. Seçilen çocuklar, Türk ailelerin yanına yerleştirildikten sonra ikinci bir eleme süreci başlardı. Burada İslam’ı, Türkçeyi ve Türk kültürünü öğrenirlerdi; ama bu süreçte disiplin sorunları gösteren, kurallara uymayan ya da fiziksel olarak yetersiz bulunan çocuklar elenirdi.
Daha sonra, Enderun’a ya da Yeniçeri Ocağı’na hazırlık için eğitim aşamasına geçilirdi. Bu aşamada da başarısız olanlar, örneğin askeri eğitimde dayanıklılık gösteremeyenler ya da Enderun’da zihinsel olarak yeterli bulunmayanlar, sistemden çıkarılırdı. Peki, bu çocuklar ne oluyordu?
2. İşe Yaramayan Çocukların Akıbeti
Devşirilip de sistemde “işe yaramayan” çocuklar için birkaç farklı yol vardı, ama köylerine dönmeleri genelde mümkün değildi. İşte bu çocukların başına gelenler:
- Köle Olarak Satılma: Osmanlı’da devşirme çocuklar, “padişahın malı” olarak görülürdü. Eğer bir çocuk devşirme sürecinde elenirse, devlet bu çocuğu “değerlendirmek” isteyebilirdi. Bazı kaynaklara göre, bu çocuklar köle pazarlarında satılırdı. Özellikle 15. ve 16. yüzyılda, elenen çocuklar zengin ailelere, tüccarlara ya da çiftlik sahiplerine köle olarak satılabiliyordu. Bu çocuklar, genelde tarım işlerinde, ev hizmetlerinde ya da başka ağır işlerde çalıştırılırdı. Ancak bu uygulama, devletin resmi bir politikası değildi; daha çok yerel yöneticilerin inisiyatifine bağlıydı.
- Devlet Hizmetinde Alt Görevler: Bazı çocuklar, köle olarak satılmak yerine devletin alt kademelerinde görevlendirilirdi. Mesela, sarayda hademe, mutfakta aşçı yamağı ya da orduda yardımcı personel olarak çalıştırılırlardı. Bu görevler, Yeniçeri ya da Enderun mezunu olmaktan çok daha düşük statülüydü, ama en azından bu çocuklar sistem içinde tutulurdu.
- Köylerine Dönüş (Nadiren): Köylerine dönmeleri, çok istisnai bir durumdu. Devşirme çocuklar, alındıktan sonra aileleriyle tüm bağları koparılırdı; dinleri ve kimlikleri değiştirilirdi. Köye dönseler bile, aileleri onları genelde “yabancı” olarak görürdü. Yine de bazı durumlarda, özellikle devşirme sisteminin bozulmaya başladığı 17. yüzyılda, elenen çocuklar köylerine geri gönderilebiliyordu. Ancak bu çocuklar, köylerinde dışlanabilir ya da eski hayatlarına uyum sağlayamayabilirdi.
- Kaçaklık ve Eşkıyalık: Bazı çocuklar, devşirme sürecinden kaçmayı başarırdı. Ancak bu, çok riskliydi. Kaçan çocuklar, genelde eşkıya çetelerine katılır ya da dağlarda saklanarak hayatta kalmaya çalışırdı. Osmanlı Devleti, kaçak devşirmeleri yakalarsa ağır cezalar verirdi; bu yüzden kaçışlar nadirdi.
3. Tarihsel Kayıtlar ve Örnekler
Osmanlı kaynakları, elenen çocuklar hakkında çok detaylı bilgi vermez; çünkü devşirme sistemi genelde “başarı hikâyeleri” üzerinden anlatılır. Ancak bazı Hristiyan kaynakları ve Balkan halk hikâyeleri, bu çocukların trajik sonlarını dile getirir. Mesela, Sırp halk şarkılarında, devşirme sürecinde elenen çocukların köle pazarlarında satıldığına dair anlatılar vardır. Yine de bu konuda kesin rakamlar ya da belgeler sınırlıdır.
17. yüzyılda devşirme sisteminin bozulmasıyla, elenen çocukların sayısı artmaya başladı. Bu dönemde, devşirme memurları rüşvetle çocuk seçmeye başlamıştı; bu da niteliksiz çocukların sisteme girmesine neden oldu. Bu çocuklar, genelde alt görevlere yönlendirildi ya da köle olarak satıldı.
4. Son Söz
Devşirilip de “işe yaramayan” çocuklar, Osmanlı Devleti’nde genelde zor bir kaderle karşılaştı. Köylerine dönmeleri nadirdi; çoğu ya köle olarak satıldı ya da devletin alt kademelerinde çalıştırıldı. Bazıları ise kaçmayı seçti, ama bu da başka bir trajediye yol açtı. Devşirme sistemi, bir yandan büyük yöneticiler yetiştirse de, elenen çocuklar için adeta bir “kayıp nesil” yarattı. Sence, bu sistemin bu kadar acımasız olması gerekli miydi, yoksa başka bir yol bulunabilir miydi?
Kaynaklar
- Halil İnalcık, “Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet”, İş Bankası Yayınları.
- İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Osmanlı Devleti’nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı”, Türk Tarih Kurumu.
- Norman Itzkowitz, “Ottoman Empire and Islamic Tradition”, University of Chicago Press.
- Balkan Türkleri Kültür Araştırmaları, TİKA Raporları, 2023.
Bu kaynaklar, devşirme sisteminin işleyişini ve elenen çocukların akıbetini anlamak için güzel bir temel sunuyor.
Yorum Gönder
0Yorumlar