
Şeyh Bedrettin ve İsyanları: Deliorman’dan Sonrası
Şeyh Bedrettin ve isyanları, Osmanlı tarihinde hem dini hem sosyal boyutlarıyla dikkat çeken bir olaylar zinciri. Deliorman, bu isyanın merkeziydi; buradan sonrası ise onun yakalanışı, yargılanışı ve idamıyla sonuçlanan dramatik bir süreç. Gelin, bu hikâyeyi adım adım inceleyelim; Deliorman’dan sonrasına odaklanarak, öncesini de kısaca özetleyelim.
1. Şeyh Bedrettin Kimdi, İsyan Nasıldı?
Şeyh Bedrettin (1359-1420), Simavna’da doğmuş bir alim ve mutasavvıf. Vahdet-i Vücud felsefesine inanıyordu; “her şey Allah’tandır, ayrılık yoktur” diyordu. Fetret Devri’nin (1402-1413) kaotik günlerinde, Musa Çelebi tarafından kazasker yapıldı. Ama Musa Çelebi, kardeşi Çelebi Mehmed’e (I. Mehmed) yenilince, Bedrettin gözden düştü. 1413’te İznik’e sürgüne gönderildi; maaş bağlandı, ama göz hapsindeydi.
Burada durmadı. Müritleri Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal, Aydın ve Manisa’da isyan başlattı. Börklüce, Karaburun’da “toprak ve mal ortak olmalı” diyerek eşitlikçi bir düzen kurmaya çalıştı. Torlak Kemal de Manisa’da aynı ateşi yaktı. Bu isyanlar, dini (mezhep birliği) ve sosyal (servet eşitliği) taleplerle doluydu. Bedrettin, İznik’ten kaçıp Kastamonu ve Sinop üzerinden Rumeli’ye geçti. 1416’da Deliorman’a ulaştı; burası Alevi Türkmenlerin yoğun olduğu bir bölgeydi. Propaganda yaptı, taraftar topladı ve isyanını buradan büyütmeye çalıştı.
2. Deliorman’dan Sonra Ne Oldu?
Deliorman, Şeyh Bedrettin’in isyanının son büyük durağıydı. Buradan Edirne’ye ilerlemeyi planlıyordu; belki de Osmanlı yönetimine doğrudan meydan okuyacaktı. Ama işler umduğu gibi gitmedi. Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’in isyanları, Osmanlı ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. Börklüce, Karaburun’da 6-8 bin taraftarıyla öldürüldü; Torlak Kemal de Manisa’da aynı akıbete uğradı. Bu yenilgiler, Bedrettin’in Deliorman’daki moralini ve gücünü zayıflattı. Müritlerinin bir kısmı dağıldı, umutlar azaldı.
Osmanlı, bu isyanları ciddiye aldı. Çelebi Mehmed, Beyazıt Paşa’yı Bedrettin’in peşine gönderdi. Deliorman’da küçük bir çarpışma oldu; Bedrettin direnemedi ve yakalandı. 1420’de Serez’e, padişahın huzuruna götürüldü. Burada ilginç bir yargılama yaşandı. Çelebi Mehmed, Bedrettin’in alim kimliğini göz ardı etmek istemedi; ulemadan fetva istedi. Şeyhülislam ve diğer alimler, “kanı helal, malı haram” fetvası verdi. Yani, isyan suçu (bağy) sabit görüldü, ama malına dokunulmadı; bu, itikadi sapkınlıktan çok siyasi bir suç sayıldığını gösteriyor.
Sonuçta, Şeyh Bedrettin 1420’de Serez çarşısında asılarak idam edildi. Cesedi önce Serez’de gömüldü; ama kemikleri, 1924 mübadelesinde Türkiye’ye getirilip bir süre dolaştıktan sonra 1961’de İstanbul’da II. Mahmud Türbesi haziresine defnedildi.

3. İsyanın Ardından: Etkiler ve Tartışmalar
Deliorman’dan sonrası, Bedrettin’in fiziksel varlığının sonu olsa da fikirlerinin bitmediği bir dönem. Taraftarları (Simavnililer ya da Bedreddinlular) Dobruca ve Deliorman’da yüzyıllarca varlığını sürdürdü. 16. yüzyılda bile Osmanlı, bu grupları Kızılbaşlarla eş tutup takip etti. Bektâşîler gibi tarikatlar, onun öğretilerinden etkilendi.
Bedrettin’in isyanı, kimine göre ilk sosyalist hareket, kimine göre dini bir başkaldırı, kimine göreyse siyasi bir hırs. Nazım Hikmet, “Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı”nda onu eşitlikçi bir kahraman yaptı. Ama torunu Hafız Halil’in “Menakıbname”si ya da Taşköprülüzade gibi kaynaklar, onun masum olabileceğini, asıl suçun müritlerde olduğunu söylüyor. Osmanlı kronikleri ise genelde “zındık” ya da “din istismarcısı” damgası vuruyor.
4. Son Söz
Deliorman’dan sonrası, Şeyh Bedrettin’in hikâyesinin trajik finali. İsyanda yenildi, yakalandı, yargılandı ve idam edildi. Ama bu son, onun adını tarihe daha derin kazıdı. Fikirleri, tartışmaları ve efsanesi, 600 yıl sonra bile hâlâ konuşuluyor. Ne dersiniz, bu adam gerçekten neyi değiştirmek istiyordu, yoksa sadece yanlış zamanda yanlış yerde miydi?
Kaynaklar
- Halil İnalcık, “Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet”, İş Bankası Yayınları.
- Ahmet Yaşar Ocak, “Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler”, Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
- Nazım Hikmet, “Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı”, Yapı Kredi Yayınları.
- Taşköprülüzade, “Şakaik-i Numaniye”, Osmanlı Tarih Kaynakları.
Bu kaynaklar, Şeyh Bedrettin’in hayatını ve isyanını anlamak için güvenilir bir temel sunuyor.
Yorum Gönder
0Yorumlar