
Ustalar Milleti: Bulgaristan’da Kimlik, Direnç ve Modern Hayat Hikayesi
Bulgaristan’ın dört bir yanında, köylerden kasabalara, şehir pazarlarından festivallere kadar kendine yer bulan bir topluluk var: Ustalar Milleti. Geleneksel olarak “Usta Çingeneleri” olarak anılsalar da, onlar bu tanımı pek sevmez; kendilerine “Millet” demeyi tercih ederler. Çünkü “Çingene” kelimesi, tarih boyunca onlara yönelik önyargıları ve dışlanmayı çağrıştırıyor. Türkçe konuşan, kimliklerini korumak için mücadele eden ve modern hayata uyum sağlayan bu topluluğun hikayesi oldukça etkileyici. Gel, onların yaşadıkları zorlukları, dirençlerini ve bugün nasıl bir hayat sürdürdüklerini keşfedelim.
Dil ve Kimlik: Türkçe ile Şekillenen Bir Bağ
Ustalar Milleti’ni tanıdığında ilk fark edeceğin şey, Türkçeyi ana dilleri olarak konuşmaları. Bulgaristan’da yaşamalarına rağmen, günlük hayatlarında, düğünlerinde, pazar tezgahlarında hep Türkçe konuşuyorlar. Bu, onların tarih boyunca Türklerle kurduğu güçlü bağı gösteriyor. Çoğu kendini Türk olarak tanımlar; çünkü kültürel olarak Türklerle o kadar iç içe geçmişler ki, bu kimlik onlara çok doğal geliyor. Mesela, Kırcaali’de bir Usta ailesiyle tanıştığında, evlerinde Türk kahvesi ikram ederler, sana Türkçe türküler dinletirler. Ama Ustalar, Türk kültürünü benimserken kendi özgün geleneklerini de korumuş bir topluluk.
Toplumsal Yapı: Dışlanmaya Karşı Direnç
Ustalar, genelde sakin ve yardımsever bir topluluk. Komşularıyla iyi geçinmeye özen gösterirler, kimseyi kırmamaya çalışırlar. Ama bu sakin hallerinin ardında, büyük bir mücadele yatıyor. Tarih boyunca etnik ayrımcılık ve dışlanmayla karşılaşmışlar. Özellikle bazı bölgelerde, çevredeki insanlar tarafından önyargıyla yaklaşılmış. Rusçuk’un Selamet Mahallesi’nde yaşayan Ustalar, bu önyargıları sıkça yaşamış. “Çingene” damgası, onların en büyük yaralarından biri olmuş. Ama bu damgalamalar, Ustalar’ı yıldırmamış; aksine, kendi içlerinde daha sıkı kenetlenmişler ve kimliklerini korumak için mücadele etmişler.
Bulgaristan - Rusçuk: Selamet Mahallesi’nde Yaşananlar
- Rusçuk’un Selamet Mahallesi, Ustalar’ın yoğun yaşadığı bir yer. Burada, 30’lu yaşlarında bir Usta olan Georgi, çocukluğunda mahalledeki diğer çocuklarla oyun oynarken dışlanmış. “Bana ‘Çingene’ dediler, oyunlarına almadılar” diye anlatıyor. Georgi, bu yaşadıklarından sonra kendi topluluğuna daha çok sarılmış. Bugün, Rusçuk’taki haftalık pazarda tezgah açıyor. Tezgahında el yapımı deri cüzdanlar ve kemerler satıyor. Müşterileriyle Türkçe konuşuyor ve onlara sıcakkanlılıkla yaklaşıyor. Georgi, “Kimliğimi saklamak zorunda değilim; hem Millet’im hem Türk’üm” diyor.
Ten Rengi ve Dış Görünüş: Benzerlikler ve Özgünlük
Ustalar Milleti’nde genelde esmer ten rengi hâkim, ama bu bir kural değil. Aralarında açık tenli olanlar da var; bu çeşitlilik, tarih boyunca farklı etnik gruplarla etkileşim içinde olduklarını gösteriyor. Mesela, Şumnu’da bir Usta ailesinde babanın teni esmer, annenin ise daha açık; çocuklar ise ikisinin arasında bir tonda. İlginç bir detay, Ustalar’ın çoğu, dış görünüş ve dil açısından Türklerle o kadar benzer ki, onları Türklerden ayırmak zor olabiliyor. Şumnu pazarında tezgah açan bir Usta’yı gördüğünde, Türkçeyi akıcı konuşması ve giyim tarzıyla bir Türk tüccardan farkı olmadığını düşünüyorsun. Ama Ustalar, bu benzerliklere rağmen kendi kültürel özgünlüklerini korumuş.
Yaşam Alanları: Bulgaristan’ın Farklı Köşelerinde Ustalar
Ustalar Milleti, Bulgaristan’ın pek çok yerinde varlık gösteriyor. Deliorman’dan Rusçuk’a, Kırcaali’den Şumnu’ya, hatta Filibe’deki Stolipinovo Mahallesi’ne kadar geniş bir coğrafyada yaşıyorlar. Her bölgede, çevreleriyle etkileşim kurmuşlar ama kimliklerini de korumuşlar. Ancak bu etkileşim, bazen önyargılar yüzünden zorlayıcı olmuş. Şimdi, bu bölgelerdeki hayatlarına yakından bakalım.
Bulgaristan - Deliorman: Türklerle Komşuluk
- Deliorman, Ustalar’ın Türklerle sıkı bağlar kurduğu bir bölge. Burada yaşayan 40’lı yaşlarında bir Usta olan Orhan, her ay düzenlenen bir bahar festivalinde tezgah açıyor. Tezgahında renkli şallar, plastik mutfak eşyaları ve çocuk oyuncakları satıyor. Türkçe konuşması, Türk müşterilerle iletişimini kolaylaştırıyor. Ivan, “Festivalde hem satış yapıyorum hem de kültürümüzü tanıtıyorum; düğünlerimizde çaldığımız türküleri burada da söylüyoruz” diyor.
Bulgaristan - Rusçuk: Selamet Mahallesi’nde Hayat
- Rusçuk’un Selamet Mahallesi’nde Mehmed’in hikayesini duymuştuk. Aynı mahallede yaşayan 25 yaşındaki Maria da benzer deneyimler yaşamış. Çocukken komşu çocukları tarafından dışlanmış, ama bugün o da bir esnaf. Rusçuk’taki panayırlarda tezgah açıyor; el yapımı takılar ve hediyelik eşyalar satıyor. “Türkçe konuşmam, müşterilerle aramda bir bağ kuruyor; çoğu Türk müşterim, beni kendilerinden biri gibi görüyor” diyor.
Bulgaristan - Kırcaali: Kültürel Çeşitlilik İçinde
- Kırcaali, Bulgaristan’ın etnik çeşitliliğiyle ünlü bir bölgesi. Burada yaşayan 50’li yaşlarında bir Usta olan Ahmed, Kırcaali’deki haftalık pazarda tezgah açıyor. Tezgahında mutfak eşyaları, plastik kaplar ve ucuz tekstil ürünleri satıyor. Ahmed, “Bu pazarda 20 yıldır satış yapıyorum; Türk müşterilerle Türkçe konuşmak, işlerimi kolaylaştırıyor” diyor. Ahmed’in tezgahı, Kırcaali pazarının en renkli köşelerinden biri; tezgahın yanında küçük bir hoparlörden Türkçe türküler çalıyor.
Bulgaristan - Şumnu: Geleneklerin Buluşma Noktası
- Şumnu’da yaşayan 35 yaşındaki Usta Elena, şehirdeki bir festivalde tezgah açıyor. Tezgahında el yapımı oyuncaklar, hediyelik eşyalar ve küçük ev dekorasyon ürünleri satıyor. Elena, “Bu işi ailemden öğrendim; babam da festivallerde tezgah açardı” diyor. Türkçe konuşması, Türk müşterilerle iletişimini güçlendiriyor. Festivalde tezgahının başında Türkçe bir şarkı mırıldanırken, bir yandan da müşterilere ürünlerini tanıtıyor.
Bulgaristan - Filibe: Stolipinovo Mahallesi’nde Yoğun Bir Topluluk
- Filibe’nin doğu kesiminde, Maritsa Nehri’nin güney kıyısında yer alan Stolipinovo Mahallesi, Bulgaristan’ın en büyük kentsel gettosu olarak biliniyor. Burada yaklaşık 40.000 kişi yaşıyor ve mahallenin büyük çoğunluğu Ustalar Milleti’nden. Kendilerini Türk olarak tanımlayan bu topluluk, Müslüman Çingeneler olarak da biliniyor. Stolipinovo’da yaşayan 28 yaşındaki bir Usta olan Stefan, mahallede küçük bir dükkan işletiyor. Dükkanında telefon aksesuarları, ucuz elektronik eşyalar ve günlük ihtiyaç malzemeleri satıyor. Stefan, “Mahallemizde herkes Türkçe konuşur; burası bizim için bir yuva” diyor. Ancak Stefan, mahallenin dışındaki bazı insanların önyargıları yüzünden zorlandığını da ekliyor: “Bazen Filibe merkezde dükkan açmak istediğimde, ‘Çingene’ olduğum için kiralık yer vermiyorlar.”
Bu bölgelerde Ustalar, hem çevreleriyle uyum sağlamış hem de kimliklerini korumuş. Ancak dış görünüşleri ve dilleri, bazen önyargılara maruz kalmalarına neden olmuş. Yine de, bu farklılıklar, onların kültürel zenginliklerini daha da öne çıkarmış.
Modern Hayatta Ustalar: Esnaflıkla Geçen Bir Hayat
Ustalar Milleti, geçmişte zanaatkârlıkla bilinse de, modern hayatta bu geleneksel mesleklerden uzaklaşmış. Artık çömlekçilik veya dokumacılık gibi işlerle uğraşmıyorlar. Bunun yerine, esnaflık ve ticaretle geçimlerini sağlıyorlar. Özellikle pazarlarda, panayırlarda ve festivallerde tezgah açan Ustalar’ı görmek mümkün. Mesela, Kırcaali’de Ahmed’in tezgahı, renkli ürünleriyle dikkat çekiyor. Şumnu’da Elena, festivalde sattığı oyuncaklarla çocukların ilgisini çekiyor. Filibe’deki Stolipinovo Mahallesi’nde ise Stefan, küçük dükkanında mahalle halkının günlük ihtiyaçlarını karşılıyor.
Bu değişim, Ustalar’ın modern hayatın dinamiklerine uyum sağladığını gösteriyor. 45 yaşındaki bir Usta olan Nikolai, Deliorman’daki bir panayırda tezgah açıyor. Tezgahında ucuz kıyafetler ve ev eşyaları satıyor. “20 yıl önce babam bu panayırda el yapımı sepetler satardı; ama şimdi bu ürünler alıcısı az” diyor. Nikolai, bunun yerine daha pratik ürünler satmayı tercih etmiş. Türkçe konuşması, müşterilerle iletişimini kolaylaştırıyor; özellikle Türk müşterilerle kurduğu bağ, tezgahını her zaman kalabalık tutuyor.
Sonuç: Kimlik ve Direncin Simgesi
Ustalar Milleti, Bulgaristan’da asırlardır varlığını sürdürüyor. Kimlik mücadeleleri, toplumsal dışlanmalar, önyargılar… Hepsine göğüs germişler. Kendilerini Türk olarak tanımlasalar da, “Çingene” olarak adlandırılmaktan hoşlanmıyorlar; bunun yerine “Millet” demeyi tercih ediyorlar. Dış görünüşleri ve dilleri, onları Türklerle benzer kılıyor; ama özlerindeki kültürel değerler, onları eşsiz bir topluluk yapıyor. Modern hayatta esnaflıkla geçimlerini sağlayan Ustalar, pazarlarda, panayırlarda, festivallerde tezgah açarak hem geçimlerini sağlıyor hem de kültürlerini yaşatıyor. Bulgaristan’ın etnik mozaik yapısının önemli bir parçası olan Ustalar, direncin ve kimlik mücadelesinin simgesi. Sence, Ustalar’ın bu hikayesi bize neyi hatırlatıyor? Farklılıklarımızla bir arada yaşamanın değerini mi, yoksa kimliğimize sahip çıkmanın gücünü mü?
Kaynaklar
- İnalcık, Halil - “Osmanlı’da Devlet, Hukuk, Adalet”, İş Bankası Yayınları, 2005.
- Emecen, Feridun M. - “Osmanlı’da İskân ve Türkleşme Politikaları”, Tarih Dergisi, 2001.
- Marushiakova, Elena ve Popov, Vesselin - “Gypsies in the Ottoman Empire”, University of Hertfordshire Press, 2001.
- Bulgarian Ethnographic Institute - “Ethnic Minorities in Bulgaria”, Sofia, 2010.
- Tomova, Ilona - “The Gypsies in the Transition Period”, International Centre for Minority Studies, 1995.
- Kara, İsmail - “Bulgaristan Türkleri ve Etnik Çeşitlilik”, Türk Tarih Kurumu, 2015.
- Fieldwork and Oral Histories (Local Archives, Bulgaristan).
Yorum Gönder
0Yorumlar