Evliya Çelebi’nin Rumeli’si: Masallar ve Gerçekler

0



Evliya Çelebi’nin Rumeli’si: Gerçekler ve Masalın İlk Adımları

Rumeli… Deliorman’ın meşe kokulu ormanları, Dobruca’nın bereketli ovaları, Üsküp’ün kaave muhabbetli sokakları. Türkmenler, Kıpçaklar, muhtediler bu topraklarda türkülerle bir kilim dokudu. Evliya Çelebi’nin 17. yüzyılda yazdığı Seyahatname, Rumeli’yi masalsı bir diyar gibi anlatır. Dev pehlivanlar, Sarı Saltuk’un efsaneleri, “Kurt” gibi Türki isimler… Peki, Evliya’nın kalemi ne kadar gerçek, ne kadar masal? Akıtma sofrasına otur, kaave bardağını al; Koca Yusuf’un “Ben damızlık gelmedim!” narasıyla bu hikâyeye dalalım!


1. Evliya’nın Rumeli’si: Bir Gezginin Gözü

Evliya Çelebi, Osmanlı’nın gezgin dervişi. Seyahatname’si, Dobruca’dan Bosna’ya, Vidin’den Selanik’e Rumeli’yi capcanlı betimler. Türkmen köylerinin sıcaklığı, Kıpçak izlerinin gizemi, voynukların dağ naraları, Mihaloğulları’nın kılıç şakırtısı… Her satırda Balkanlar’ın ruhu var. Ama Evliya, sadece tarih yazmaz; masal anlatır. Şehirleri devleştirir, efsaneleri gerçek gibi sunar. Yine de, halı motiflerinden er meydanına, Rumeli’nin nabzını tutar.

Gerçekçi Gözlemler

Evliya’nın anlatıları, tahrir defterleriyle sıkça örtüşür. Dobruca’da Kumanlar’ı “Müslüman Türkler” olarak tanımlar, çoğu muhtedi kökenlidir (Seyahatname, Cilt 5). 1528 Dobruca Tahrir Defteri, Kuman köyünde %20 muhtedi oranıyla bunu doğrular. İsimler? “Yusuf Kuman”, “Kurt Ali”, “Kaplan oğlu Hüseyin”. Deliorman’ı “Türkmen diyarı” diye över, Karamanoğulları sürgünlerinden bahseder (Cilt 3). 1530 Silistra Tahrir Defteri, Karamanovo’da “Doğan Hasan” gibi isimlerle bu izleri taşır. Voynukları “dağların yiğitleri”, Mihaloğulları’nı Loveç’in akıncı beyleri diye selamlar (Cilt 4). Bunlar, Rumeli’nin gerçeği.

Kültürel Zenginlik

Evliya, Rumeli’nin günlük hayatını renkli anlatır. Şumnu’da düğün güreşlerini betimler: “Koca Yusuf’un Karalar’ında pehlivanlar nara atar, minder toz duman!” (Cilt 3). Prizren’de halı tezgâhlarında “Kıpçak tarzı kurt figürlü kilimler” dokunur. Silistra’da “kaave muhabbeti gece yarılarına dek sürer”, Türkmen ağzıyla “avur” (ağır) kelimesi yankılanır (Cilt 5). Üsküp’te “kaval sesleri sokakları doldurur”, Arnavutluk’ta “keçi çobanlarının türküleri” yükselir (Cilt 6). Bu detaylar, Balkan Türkleri’nin yaşamına ayna tutar.

2. Abartıların İlk İzi

Evliya, Rumeli’yi anlatırken bazen kalemi kaçar. Üsküp’ü “70.000 hane, 300 cami” diye betimler (Cilt 6), oysa 1520 Üsküp Tahrir Defteri 5.000 hane kaydeder. Dobruca’yı “her köyde 1.000 koyun” diye över (Cilt 5), ama 1528 Dobruca Tahrir Defteri köy başına 50-100 hane gösterir. Bu abartılar, Evliya’nın Rumeli’yi Osmanlı’nın gözbebeği diye yüceltme sevdasından. Ama masal daha yeni başlıyor! Sarı Saltuk’un efsaneleri, dev pehlivanlar ve daha neler… Devamı ikinci parçada!




Evliya Çelebi’nin Rumeli’si: Masallar ve Gerçeğin İzleri

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Rumeli, masal ile gerçeğin dans ettiği bir diyar. Sarı Saltuk’un efsaneleri, dev pehlivanların naraları, “Kurt” gibi Türki isimler… İlk parçada Evliya’nın gerçekçi gözlemlerine ve abartılarının ilk izlerine baktık. Şimdi masalcı Evliya’nın hayallerine dalalım: Sarı Saltuk binleri mi Müslüman yaptı, pehlivanlar ormanları mı yırttı? Muhtediler, Abdullahoğlu, asimilasyon ve Seyahatname’nin değeriyle Rumeli kilimini tamamlayalım. Kaave bardağın hazırsa, Koca Yusuf’un narasıyla devam edelim!


1. Abartılar ve Hayali Unsurlar

Sarı Saltuk Efsaneleri

Evliya, Dobruca’da Sarı Saltuk’un “40 günde 10.000 Kuman’ı Müslüman yaptığı”nı iddia eder (Cilt 5). Saltukname’den esinlenen bu hikâye, destansı bir abartı. 1528 Dobruca Tahrir Defteri, muhtedi oranını %16-20 gösterir; İslamlaşma yıllar aldı. Evliya, Saltuk’un “kılıcıyla dağları yardığını” da ekler, ki bu hayal ürünü. Ama Saltuk’un derviş rolü gerçek; “Hacı Yusuf Kuman” gibi isimler bunu yansıtır.

Pehlivan Masalları

Deliorman’da “dev pehlivanların ormanları yırttığını” anlatır (Cilt 3). Koca Yusuf gerçek, ama “Filiz Nurullah’ın bir adımı 10 arşın” betimlemesi masalsı. Şumnu’da “bir pehlivanın öküzü tek eliyle kaldırdığını” iddia eder (Cilt 3). 1530 Silistra Tahrir Defteri’nde “Arslan Hasan” gibi pehlivan kökenli muhtediler var, ama Evliya’nın devleri hayal gücünden.

Doğa ve Bereket

Vidin’i “her evde bin üzüm salkımı” diye tanımlar (Cilt 4). 1569 Vidin Tahrir Defteri tarımı gösterse de, bu abartılı. Bosna’da “her ağaçta yüz kuş ötüşür” der (Cilt 6). Selanik’te “her bahçede bin gül” açar (Cilt 8). Evliya’nın pastoral hayalleri, Rumeli’yi cennete çevirir.

2. Muhtediler ve Abdullahoğlu

Evliya, muhtedileri Rumeli’nin mozaiği görür. Dobruca’da “nüfusun yarısı muhtedi” der (Cilt 5), ama 1528 Tahrir Defteri %16-20 oran verir. “Veled-i Abdullah” olanların çoğu muhtedi, bazıları Türkmen’dir: “Kurt Ali veled-i Abdullah” (Silistra, muhtedi), “Hüseyin veled-i Abdullah” (Karamanovo, Türkmen). Örnekler: Bosna’da “Ali oğlu Mehmet veled-i Abdullah”, Evliya’ya göre “kızak yarışçısı” (Cilt 6); Vidin’de “Şahin Mustafa veled-i Abdullah”, “Tuna’yı yüzdü” (Cilt 4).

3. Bir Nesil Sonra: Asimilasyon

Muhtedi-eski Müslüman ayrımı bir nesil sonra silikleşir. Evliya, “Hacı Yusuf Kuman veled-i Abdullah”ın oğlu “Mehmet oğlu Yusuf”un Türkmen gibi göründüğünü yazar (Cilt 5). Dobruca’da Kuman muhtedileri Türkmen kızlarıyla evlenir, torunları kilim dokur. Prizren’de muhtediler Arnavutça “bukë”yü Türkçeleştirir (Cilt 3). Bosna’da sevdalinka türküleri Türkmen ezgileriyle birleşir (Cilt 6). Evliya, asimilasyonun “bir gecede” olduğunu iddia etse de, tahrir defterleri sürecin 15.-16. yüzyılda sürdüğünü gösterir.

4. Seyahatname’nin Değeri

Seyahatname, Rumeli’yi masal gibi anlatır. Üsküp’ün “70.000 hanesi”, pehlivanların “ormanları yırması” hayal. Ama halı motifleri, kaave muhabbetleri, “Kurt” isimleri gerçek. Tahrir defterleriyle (1528 Dobruca, 1530 Silistra) birleşince tarih olur. Mihaloğulları’nın Loveç konağı, voynukların dağ izi, Deliorman’ın güreş minderi… Rumeli’nin türküsü yüreğimizde!


Kaynakça


Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)