Balkanlar’a Akın Eden Uzlar: Bir Türk Boyunun Rumeli Hikâyesi

0



Balkanlar’a Akın Eden Uzlar: Bir Türk Boyunun Rumeli Hikâyesi

Uzlar, yani Oğuz Türkleri’nin bir kolu, Balkanlar’a adım attığında tarih sahnesinde henüz Slavlar ortalıkta yokken, Türk boyları bu topraklarda iz bırakmaya başlamıştı bile. Hunlar, Avarlar, Peçenekler ve Kumanlar gibi atlı göçebe kavimlerin yolundan giden Uzlar, 11. yüzyılda Balkanlar’a akın eden ve buralarda yerleşen önemli bir Türk topluluğu oldu. Peki, kimdi bu Uzlar? Nereden gelip Balkanlar’da ne yaptılar? Gelin, bu hikâyeyi birlikte keşfedelim.


1. Uzlar Kimdi ve Balkanlar’a Nasıl Geldiler?

Uzlar, Oğuz Türkleri’nin 24 boyundan biri olarak bilinir, ancak tarih boyunca bazen kendi başlarına hareket etmişlerdir. Orta Asya’dan Karadeniz’in kuzeyine, oradan da Doğu Avrupa’ya uzanan uzun bir yolculukları var. 10. yüzyılda Kumanlar’ın baskısıyla batıya doğru yöneldiler ve Dinyeper Nehri’nin sol kıyılarını ele geçirdiler. Bu hareket, Peçenekler’i de Tuna’nın aşağısına, yani Balkanlar’a doğru itti. 1060’lı yıllarda Uzlar, Peçenekler’le birlikte Balkanlar’a akın etmeye başladı.

At üstünde, yaylarını gerip oklarını atarak steplerden Balkanlar’ın dağlık yollarına indiler. Bizans kaynaklarında “Ouzoi” olarak anılıyorlar, kimi zaman korkuyla, kimi zaman hayretle bahsediliyor. 1064’te Bizans İmparatorluğu’nun sınırlarına dayandılar ve Tuna’yı geçerek Trakya’ya kadar ilerlediler. O dönemde Bizans, Peçenekler’le baş etmeye çalışırken bir de Uzlar’la karşılaştı, işler iyice karıştı. Ama Uzlar’ın amacı sadece akın yapmak değildi; bazıları bu topraklarda kalıp yeni bir hayat kurdu.


2. Balkanlar’daki Maceraları: Savaş ve Yerleşim

Uzlar’ın Balkanlar’daki ilk büyük akını 1064-1065 yıllarında gerçekleşti. Bizans İmparatoru IV. Romanos Diogenes, bu göçebe Türkleri durdurmak için ordular gönderdi, fakat Uzlar’ın hızı ve çevikliği karşısında Bizanslılar şaşkına döndü. Trakya’yı talan ettiler, köylere kadar indiler, hatta bazı Bizans kalelerine saldırılar düzenlediler. Ancak hepsi geri dönmedi; bir kısmı Balkanlar’da kalmayı tercih etti, yerli halkla kaynaştı ve hatta Bizans ordusunda paralı asker olarak hizmet verdi.

11. yüzyılın sonlarına doğru, 1087’de Peçenekler’le birlikte bir kez daha büyük bir akın başlattılar. Bu dönemde Selçuklu Türkleri de Balkanlar’a göz dikmişti, ama Uzlar daha çok Bizans’la uğraştı. 1091’de Çaka Bey’in desteğiyle Peçenekler ve Uzlar, Bizans’ı hayli zorladı, fakat sonunda büyük bir yenilgiyle geri püskürtüldü. Yine de tamamen kaybolmadılar. Balkanlar’ın kuzeydoğusunda, özellikle Dobruca ve Deliorman gibi bölgelerde yerleştiler. Yerli halkla evlilikler yaptılar, köyler kurdular, tarımla uğraştılar. Göçebe ruhları zamanla toprağa kök saldı.


3. Genetik ve Kültürel Miras

Uzlar’ın Balkanlar’a gelişi genetik olarak da iz bıraktı. Otozomal DNA’da Türk kökenli izler, özellikle Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda hâlâ fark edilebiliyor. Mt-DNA (anne hattı) ve Y-DNA (baba hattı) çalışmalarında, Orta Asya’dan gelen haplogruplar, mesela R1a ya da G, bu bölgelerde az da olsa kendini gösteriyor. Ancak Uzlar, yerli halkla o kadar karıştı ki, genetik mirasları zamanla biraz bulanıklaştı.

Kültürel olarak ise Balkanlar’a renk kattılar. Bölgedeki Türk köylerinde anlatılan destanlar, türküler, belki de Uzlar’dan miras kalmış olabilir. Dobruca’da güreş geleneği, atlara duyulan sevgi, bu göçebe Türklerin izlerini taşıyor gibi. Dillerine gelince, Balkanlar’da Türkçe konuşmaya devam ettikleri açık, ama zamanla Slavca ve Rumence gibi yerli dillerle harmanlandı. Belki “uşak” demeyi bıraktılar, ama o yiğitlik ruhunu unutmadılar.


4. Günümüze Uzanan İzler

Bugün Balkanlar’da “Uzlar” diye ayrı bir topluluk yok, ama mirasları hâlâ hissediliyor. Bulgaristan’da Deliorman Türkleri’nin kökeninde Uzlar’ın da bir payı olduğu düşünülüyor. Romanya’nın Dobruca bölgesinde Türk köyleri hâlâ canlılığını koruyor. Bu topraklar, üzerinden geçenleri unutmuyor; Uzlar da bu çok katmanlı kültürün bir parçası haline geldi.

Dobruca’da Türk köylerinden birinde, yaşlıların anlattığı hikâyelerde hâlâ atlı yiğitlerden bahsediliyor. O gözlerdeki parıltı, sanki Uzlar’ın ruhunun bu topraklarda dolaştığını hissettiriyor.


Sonuç: Balkanlar’ın Göçebe Misafirleri

Uzlar, Balkanlar’a akın eden ve yerleşen sayısız Türk boyundan biriydi. 1060’larda başlayan bu macera, savaşla ve talanla başladı, ama zamanla bir yuva kurma hikâyesine dönüştü. Bizans’la çarpıştılar, Peçenekler’le omuz omuza durdular, yerli halkla kaynaştılar. Balkanlar’ın dağlık yollarında, köylerinde, türkülerinde bir parça Uz var hâlâ. Bu topraklara sadece kılıçla değil, gönüllerinde taşıdıkları bir mirasla da dokundular.


Etiketler:

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)