
1912-1913 Balkan Savaşları: Osmanlı Müslümanlarının Unutulmuş Acıları
Geçen gün dedemin eski bir defterini buldum. Sayfalarında, Balkan Savaşları’ndan kaçıp Anadolu’ya sığınan akrabalarımızın hikayeleri vardı. 1912’de başlayan bu savaşlar, sadece bir toprak kaybı değil, milyonlarca insanın hayatını altüst eden bir trajediydi. Özellikle Osmanlı Müslümanları, bu dönemde tarifsiz acılar çekti. Bugün, bu unutulmuş hikayeyi ve o haritadaki izleri yeniden hatırlayalım.
1. Balkan Savaşları’nın Başlangıcı
8 Ekim 1912’de, Balkan İttifakı (Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ), Osmanlı İmparatorluğu’na savaş açtı. Hedefleri, Avrupa’daki Osmanlı topraklarını ele geçirmekti. Dedemin yazdıklarına göre, o günlerde Balkanlar’daki Türk köylerinde bir korku dalgası yayılmıştı. Savaş, sadece askerleri değil, sivilleri de vurdu.
- İlk Darbe: Bulgarlar, Edirne’yi kuşattı; Yunanlar, Selanik’i aldı.
- Çöküş: Osmanlı, birkaç ayda Avrupa’daki topraklarının çoğunu kaybetti.
Bu hızlı çöküş, milyonlarca Müslüman’ı evsiz bıraktı. Dedem, “Bir gece her şey bitti,” diye yazmış.
2. Ölüm ve Sürgün: 1,5 Milyon Kayıp
Balkan Savaşları’nda, yaklaşık 1,5 milyon Osmanlı Müslümanı ya öldü ya da zorla yerinden edildi. Bu rakam, o dönemin en büyük insanlık facialarından birini işaret ediyor. Louisville Üniversitesi’nden Prof. Justin McCarthy’nin hazırladığı harita, bu acının coğrafyasını gözler önüne seriyor. Müslüman nüfusun %27’si –çoğunlukla Türkler– savaşlarda yok oldu. Bu, modern Avrupa tarihindeki en yüksek sivil kayıp oranlarından biri.
Bir keresinde, Balkan göçmeni bir komşum anlatmıştı: “Babam, köyümüz yakıldığında 10 yaşındaymış. Ailesiyle yürüyerek Anadolu’ya gelmiş, yolda kardeşini kaybetmiş.” Bu hikayeler, haritadaki her noktanın bir insan olduğunu hatırlatıyor.

- Ölüm: Katliamlar, açlık ve hastalık yüz binleri aldı.
- Sürgün: Hayatta kalanlar, Doğu Trakya ve Batı Anadolu’ya sığındı.
3. Balkanlar’dan Anadolu’ya: Yeni Bir Başlangıç
Savaşın ardından, Balkanlar’daki Müslüman çoğunluk yerini boş köylere bıraktı. Hayatta kalanlar, çaresizce Türkiye’ye göç etti. Harita, bu insanların Doğu Trakya ve Batı Anadolu’da nasıl yerleştiğini gösteriyor. Bugün Türkiye’deki milyonlarca insan, o göçmenlerin torunları. Dedemin defterinde, “Yeni bir yurt bulduk, ama eski yurdumuzu unutmadık,” yazıyor.
Bu göç, sadece bir yer değiştirme değil, bir kimlik mücadelesiydi. Balkanlar’daki evlerini, tarlalarını kaybedenler, Anadolu’da hayata tutunmaya çalıştı.
- Yerleşim: İstanbul, İzmir ve Trakya, yeni vatanları oldu.
- Miras: Göçmenler, kültürlerini ve anılarını da taşıdı.
4. Unutulan Bir Tarih
Balkan Savaşları, genelde Osmanlı’nın çöküşü olarak anlatılır. Ama bu savaşlarda Müslümanların yaşadığı trajedi, çoğu zaman gölgede kalır. Prof. McCarthy, “Herkes acı çekti, ama en çok Müslümanlar, özellikle Türkler zarar gördü,” diyor. TCA (Turkish Coalition of America), bu haritayla unutulanları hatırlatmayı amaçlıyor.
Geçen yaz Bulgaristan’a gittiğimde, terk edilmiş bir Türk köyü gördüm. Yıkık evler, sessiz sokaklar… Sanki o acılar hâlâ oradaydı. Tarih, sadece kazananları değil, kaybedenleri de anlatmalı.
- Çifte Standart: Müslüman kayıplar, çoğu anlatıda yok sayılıyor.
- Hafıza: Bu harita, geçmişi yeniden canlandırıyor.
5. Balkanlar’dan Bir Hatıra: Göçmen Böreği
Balkan göçmenlerinin Anadolu’ya getirdiği en güzel şeylerden biri, mutfakları. İşte basit bir “Göçmen Böreği” tarifi:
- Malzemeler: 4 yufka, 200 gr beyaz peynir, 1 su bardağı yoğurt, 2 yumurta, yarım su bardağı sıvı yağ.
- Yapılışı: Yoğurt, yumurta ve yağı karıştırın. Yufkayı tepsiye serin, sostan sürün, peynir ekleyin. Kat kat devam edin. 180°C fırında 30 dakika pişirin. Afiyet olsun!
İlk yaptığımda yufkayı yırtmıştım, ama şimdi herkes tarifimi soruyor!
Sonuç: Geçmişe Bir Saygı Duruşu
1912-1913 Balkan Savaşları, Osmanlı Müslümanlarının yaşadığı büyük bir trajediydi. 1,5 milyon insan ya öldü ya da evini terk etti. Bu harita, o acıların sessiz çığlıklarını günümüze taşıyor. Türkiye’nin kurucuları, bu insanlara “İleriye bakın” demiş. Ama geçmişi anlamak, geleceği inşa etmek için önemli. Balkanlar’dan bir börek yapın, dedemin defterini açın ve bu hikayeyi hatırlayın. Çünkü o göçmenler, bugünkü bizleriz.
Yorum Gönder
0Yorumlar